2 yaş sendromunu her çocuk çok zor atlatacak diye bir kural yoktur. Fakat görüştüğüm çoğu ailelerimizden, 2 yaşında olan bebeklerimizin genelde bu sendromu biraz zor atlatabildiklerini duyuyor ve gözlemliyorum.
Her şeye hayır!... istekler daha da belirginleşiyor... Fakat 3 yaş sendromunun da olduğunu biliyor muydunuz?
3 yaştan itibaren bebeklik dönemi bitip, çocukluk dönemi başlamaktadır. Bu dönemde de 2 yaş sendromunda olduğu gibi birden bire ağlama krizleri ve reddetme isteği olabilir. Her şeye "Hayır, hayır" diyebilirler.
Fakat bizim ailemiz için 3 yaş sendromu, 2 yaş sendromuna göre bizi biraz daha zorladı diyebilirim. İlk başlarda pek anlayamıyorduk. Birden başlayan direnmeler, kıyafet seçmeler, arkadaşları veya kuzenleri ile daha fazla oynama/ beraber olma isteği ve çok daha fazla bağımsızlık istemesi! Bununla beraber biz yardım etmek istediğimizde ise elimizi itiyor ve mutlaka kendi yapmak istiyordu.
3 yaş ile birlikte artık bağımsız olma isteği de başlıyor diyebiliriz. Artık her işlerini kendileri yapmak isteyebiliyorlar, daha fazla sosyalleşme (artık anne/baba tamamen yetersiz kalabiliyor daha farklı insanlar ile olmayı isteyebiliyorlar.) kıyafetlerini kendi tercih etmek de buna dahil. Örneğin; Ensar bu soğuk günlerde yaz ceketini giymeyi tercih ediyor... Eyvah! Şapka reddi! Birbirinden farklı renkli çoraplar giymek istiyor! Yemeklerde ise daha da seçici olmaya başladı. Daha önce çorbaları vs sorunsuzca yiyorken şimdi zorlanıyoruz. Unutmayalım bir de banyo! Daha önce banyoya hemen girip çıkıyorduk. Şimdi ise saatlerce banyo keyifleri, banyodan çıkmama isteği ile başediyoruz. Markette ise artık istediklerini hemen söylüyor ve mutlaka almamızı istiyor. Market alışverişi de tamamen karmakarışık oldu diyebilirim.
Evet, elbette tüm bu detaylar sağlıklı gelişimin bir parçası.
Bebeğiniz kendi dünyasını keşfediyor!
Fakat bizler ona nasıl yardımcı olabiliriz? Öncelikle özellikle bu yaşlardan itibaren sınır koymayı bizler de kendimize öğretmeliyiz. Kolay değil, anlıyorum sizi. Fakat şu an çocuğunuzun her istediğine "Evet" dediğinizde gelecek zamanlarda hem kendinize hem de çocuğunuza zarar vermiş olabiliyorsunuz. Sınırları belirlenmezse dünyası tamamen sınırsız olacaktır ve bu durum öyle zorlu bir hale dönüşecektir ki! Zamanla sizi yönlendiriyor olacak ve bu durum ileri hayatına da yansıyacaktır. Çocuğunuz bu dönemlerde sınır ve kurallar koymaya çalıştığınızda size çok kızabilir.
Fakat onun öfkesiyle birlikte siz de öfkelenmeyin. Sakin kalıyoruz! Nefes alıp 1'den 10'a kadar sayıyoruz ve sakinliğimizi koruyoruz. Lütfen, çocuğunuzla bol bol sohbet edin. Ona neden izin vermediğinizi anlatın, konuşun. Çocuğunuz çok kızdığında ise yanlız bırakmak yerine, yanında kalıp onunla ilgilenin lütfen. Bu dönemde inatlaşmak hiç uygun değildir. Bu dönemi de atlatacağız, yeter ki geriye baktığımızda "sağlıklı bir şekilde geçti" diyebilelim!
Uyku konusunda ise tavsiyem ortalama 3 yaşından itibaren çocuk yatağına geçmeyi denemenizdir. Artık bu yaşlardan itibaren daha çok neyi neden yaptığını keşfediyor, anlıyor olacaktir. Henüz daha küçük yaşlarda ise çocuk yatağında yatırmayı istediğinizde yataktan kalkıp gece vakti "Neden yatıyoruz?" diyerek oyunlar oynamaya başlayabilir. Güvenlik açısından da elbette küçük yaşlar için uygun değildir. Fakat buradaki önemli detay bebeğiniz henüz tam olarak ilişkileri kuramiyor olabilir. Yani "Neyi tam olarak neden yapıyoruz? Neden bütün gece yatağımızda yatıyoruz? Ben kolaylıkla yatağımdan çıkabilirim ve oyun oynayabilirim!" gibi düşünebilir.
O nedenle, onu gözlemleyerek doğru bir zamanda bu kararı almanız çok daha uygun olacaktır.
Sevgilerimle,
Ebru Yigitsoy
Comments